İnsanların yaşayabileceği en zengin duygu başka bir insanın hayatına yaptığı katkıyla oluşur. Bir başkasının iyiliği için harekete geçebiliyorsa insan, bu zengin duyguyu da hissediyor demektir.
Ama maalesef günümüzde insanlar, iyilik yap denize at yerine, iyilikten maraz doğar sözünü benimsemiş.Bırakın karşılıksız iyilik yapmayı,karşılıksız menfaat sağlamak peşinde koşan pek çok insan var.İşte bu sebepten bir tarafta açlıkla boğuşan kıt kanaat geçinen insanlar varken, diğer tarafta bir eli yağda bir eli balda lüksün şatafatın gözlerini kör ettiği, çıkar ilişkisi yaşayan ve çocuklarını da kendileri gibi yetiştiren duyarsız insanlar gurubu mevcut.
Yolda yanından geçen kapı komşusunu tanımayanımız, evinde yalnız başına sessizce ölüp giden ve günlerce cesedi evinde kalan komşusundan bihaber olanlarımız var.
Peki neden biz böyle olduk?
Bizzat yaşamasak bile gazetelerde, kimi zaman sosyal medya ve televizyonlarda o kadar çok olumsuzluklardan ,yanlışlıklardan,kötülüklerden haberdar oluyoruz ki insanlara güvenemiyoruz artık. Eşimizi işe, çocuğumuzu okula gönderirken, karanlıkta,tenhada, yolda yürürken,trafikteyken, tedirginiz.Hatta kendi evimizde gece kapımızı kilitlesek bile tedirginiz. Kendi içimize döndük.Ne me lazımcı olduk. Yolda şiddete uğrayan birini ya da bir trafik kazasını görsek başımız belaya girmesin, fedakar kurban olmayalım diye kafamızı çevirip bakmayacak hala geldik neredeyse.
Halbuki eskiden ne de güzelmiş... Doğumda,ölümde, hastalıkta,mutlulukta çıkar gütmeden karşılık beklemeden bir ara dalarmış insanlar.Komşusuyla bir kap çorbasını paylaşır, komşusunun derdinden üzüntüsünden haberi olurmuş.Güven ortamı varmış .O kadar ki,çoğumuz gibi 24 saat güvenlikli akıllı evlerde yaşamadıkları gibi, kapılarını bile kapatmaz larmış gündüzleri....
Tabi ki yaşadığımız bu modern hayatta eskilerde olduğu gibi yaşamamız çok zor.Ama şunu unutmamamız gerek ki, gelecek nesillere insanların birbirine güvendiği, çıkarsız,sevgi ve iyilik dolu bir dünya bırakmak bizlere düşüyor.
Sevgiyle kalın...
Helen
Yorumlar
Yorum Gönder