Çoğumuz duymuşuzdur psikolojideki adını.Bendeki adı ise dibe
vuruşun ayak sesidir öğrenilmiş
çaresizlik. Yaşadığımız sıkıntıların ,acıların geçici olmadığını,gitgide
battığımızı,çaresiz kaldığımızı hissettiğimiz anda duymaya başlarız o ayak seslerini.
Başımıza daha önce de
gelen, ama bir türlü işin içinden çıkmayı başaramadığımız olumsuz durumları
tekrar yaşadığımızdaki her vazgeçişimizdir öğrenilmiş çaresizlik.Şartlar
değişse de,öğrendiğimiz çaresizlik kalıcı olduğundan mücadele etmek yerine,
oturur halimize acır,deyim yerindeyse dibe vuracağımız günü bekleriz.
Halbuki çoğu insanın içinden çıkılamayacağını düşündüğü
durumlarda bile umudunu yitirmeyen,bir
çıkış yolu olmalı diyerek çaresizliği kabul etmeyen insanların
hikayesini duymuşsunuzdur.Bunlardan biri de Stainlavsky Lech . Hayatını kabusa çeviren
olay, Naziler tarafından evi basılarak toplama kampına ailesiyle birlikte atıldığı gün başlar. Bütün
ailesi o kampta gözleri önünde öldürülür.En zor şartlarda yaşar, en ağır
işkenceleri görür.Kaçmanın yolunu aradığında diğer esirler bunun imkansız
olduğunu söyler.Çünkü onlar çaresizliği benimsemişlerdir.
Stainlavsky ise yılmadan nasıl kaçabilirim sorusuna cevap
arar.Ve çareyi, gaz odasından çıkarılarak bir kamyonun arkasına atılmış onlarca
çıplak kadın ,erkek ve çocuk cesetlerinin arasına elbiselerini çıkarıp girerek
ölü taklidi yapmakta bulur.İçindeki özgürlüğe kavuşma ümidi öylesine fazladır
ki üzerine atılan ölü bedenlerin
ağırlığına ya da dayanılmaz çürüyen et kokusuna aldırmaz. Kamyonun çalışmasını
bekler sessizce. Nihayet kamyon hareket eder
ve onlarca cesedi atacağı dev mezara
yükünü boşaltır.Sonrasında ise Stainlavsky çıplak olarak tam 40 km koşarak
özgürlüğüne kavuşur.
Stainlavsky’nin diğer esirlerden farkı ortadadır.O, kamptan
kaçabilmenin mümkün olduğuna,diğerleri ise çaresizliklerine inandırmışlardır
kendilerini.Bir kamyon dolusu cesete bakarak kendi sonunun da onlar gibi
olacağını değil,bu durumun bir kaçış
fırsatı olabileceğini düşünüp yaşanılan büyük acı tablosundan kendi
özgürlük hikayesini çıkarabilmeyi
başarmıştır.
Şartlar ne kadar zor olursa olsun hayata karşı
direnmek ve sınırlarımızı sonuna kadar
zorlamak pes etmemek gerek.Eğer
olumsuzluklara karşı bakış açımızı değiştirirsek hayatımızın yönünü tamamen
değiştirebiliriz.Eski olumsuz tecrübelerimizi unutup ,yeni bakış açımızla yol
alalım hayatımıza.Unutmayalım ki tecrübe başımıza gelen olay değil,o olaya
karşı tutumumuzdur.
Yorumlar
Yorum Gönder